Mailiniz alınmıştır. En kısa zamanda size dönüş yapılacaktır.
Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz
Saygılarımızla
Erciyes Matbaacılık 50 yıllık deneyimini acilbaski.net ile online matbaacılığa taşıyor.
Uzun yıllardır birçok müşteriye güleryüz, hızlı çözüm ve kaliteli hizmet anlayışımız ile yaptığımız çalışmaları online matbaacılık ile bir çok yeni müşteriye ve sizlere sunmayı hedefliyoruz
Parolamız "acil baskı"
Değişen hayat şartları artık zamanla yarış halinde olmamızı gerektiriyor. Siz işlerinizi takip ederken, basılı evrak ve diğer kurumsal ihtiyaçlarınızı bırakın biz düşünelim. Hızlı ve kaliteli çözümlerimiz ile işleriniz zamanında hazır olacaktır
1.RENK MODLARI
1.1.RGB Renk Modu
RGB Renk modunda, her piksele bir yoğunluk değeri atanan RGB modeli kullanılır. Kanal başına 8 bitlik görüntülerde yoğunluk değerleri, renkli bir görüntüdeki her RGB (kırmızı, yeşil, mavi) bileşen için 0 (siyah) ile 255 (beyaz) arasında değişir. Örneğin, parlak kırmızı bir rengin R değeri 246, G değeri 20 ve B değeri 50 olabilir. Üç bileşenin değeri de eşit olduğunda sonuç, nötr bir gri tondur. Tüm bileşenlerin değerleri 255 olduğunda sonuç saf beyaz, değerler 0 olduğunda saf siyahtır.
RGB görüntülerde renkleri ekranda oluşturmak için üç renk veya kanal kullanılır. Kanal başına 8 bitlik görüntülerde üç kanal, her piksel için 24 bitlik (8 bit x 3 kanal) renk bilgisine çevrilir. 24 bitlik görüntülerle üç kanal, piksel başına en çok 16,7 milyon renk üretebilir. 48 bitlik (kanal başına 16 bit) ve 96 bitlik (kanal başına 32 bit) görüntülerde piksel başına daha da fazla renk üretilebilir. RGB standart bir renk modeli olmakla birlikte, temsil edilen renklerin kesin aralığı, uygulamaya veya görüntü aygıtına göre değişebilir.
1.2.CMYK Renk Modu
CMYK modunda proses mürekkeplerinin her biri için her piksele birer yüzde değeri atanır. En açık (açık ton) renklere atanan proses mürekkep renkleri yüzdesi düşük, koyu (gölge) renklere atanan yüzde yüksektir. Örneğin, açık bir kırmızı % 2 cyan, % 93 magenta, % 90 yellow ve % 0 black içerebilir. CMYK görüntülerde dört bileşen de 0 değerinde olduğunda saf siyah üretilir.
Proses renkler kullanılarak yazdırılacak bir görüntü hazırlarken CMYK modunu kullanılır. Bir RGB görüntünün CMYK görüntüye dönüştürülmesi renk ayrımı oluşturur. RGB görüntüyle başlanırsa, RGB olarak düzenleyip işlemler tamamlandıktan sonra CMYK renge dönüştürmek en iyisidir. RGB modunda asıl görüntü verilerini değiştirmeksizin CMYK dönüştürmenin etkilerinin benzetimini görmek için, Prova Ayarı yapılabilir. Ayrıca, taranmış veya yüksek teknolojili sistemlerden içe aktarılmış CMYK görüntüler üzerinde doğrudan çalışmak için de CMYK modunu kullanabilir. CMYK standart bir renk modeli olmakla birlikte, temsil edilen renklerin kesin aralığı, basımevi ve baskı koşullarına göre değişebilir.
1.3.LAB Renk Modu
CIE Lab renk modeli (Lab), rengin insan tarafından algılanış şeklini temel alır. Lab modelindeki sayısal değerler, normal görme yeteneğine sahip bir insanın gördüğü tüm renkleri tanımlar. Lab modelinde bir aygıtın (sözgelimi monitör, masaüstü yazıcısı veya dijital kamera) renkleri oluşturması için belirli bir renk verici öğeden ne kadar gerektiğinden ziyade rengin nasıl göründüğünü tanımladığından, Lab modeli aygıttan bağımsız bir renk modeli olarak kabul edilir. Renk yönetimi sistemleri Lab modelini, bir rengi bir renk uzayından diğerine, sonuçları önceden tahmin edilebilecek şekilde dönüştürmek için kullanır.
1.4.Gri Tonlama Modu
Gri Tonlama modunda, bir görüntüde grinin farklı tonları kullanılır. 8 bitlik görüntülerde grinin en çok 256 tonu bulunabilir. Gri tonlamalı görüntünün her pikselinin parlaklık değeri 0 (siyah) ile 255 (beyaz) arasında değişir. 16 ve 32 bitlik görüntülerdeki ton sayısı, 8 bitlik görüntülerdekinden çok daha fazladır.
Gri ton değerleri, siyah mürekkep kapsamının yüzdesiyle de ölçülebilir (% 0 beyaza, % 100 siyaha eşittir).
1.5.BİTMAP Modu
Bitmap modunda, bir görüntüdeki pikselleri temsil etmek için iki renk değerinden (siyah veya beyaz) biri kullanılır. Bitmap modundaki görüntüler, bit derinlikleri 1 olduğundan, bit eşlemli 1 bitlik görüntüler olarak adlandırılır.[23]
2.RENK DÜNYALARI
2.1.CMYK
CMYK basılı ortamlar için kullanılan renk uzayının ismidir ve eksiltmeli bir renk modelidir, yani mürekkep kâğıdın üzerine uygulandığında, bu renkler ışığı emer. Bu renk modeli, diğer renkleri oluşturmak için CMYK pigmentlerini karıştırma üzerine kuruludur.
Bu renkler tram yöntemi ile baskıda kullanılan renkleri oluştururlar. Aslında temel renk sayısı üçtür. Siyah bu renklere zorunlu olarak ilave edilmiştir. Kuramda üç rengin karışımının siyahı oluşturması gerekirken, pratikte bu durum böyle değildir. Bu üç pigmentin birleşiminden koyu, çamur rengi gibi bir renk çıkar. Bu yüzden gerçek siyah renklere sahip bir renk paleti için siyah eklenir. CMYK ışığı emerek çalışır. Görülen renkler, ışığın üzerine düştüğü nesne tarafından emilen değil, nesneden yansıyan renklerdir. Hem üç rengin mürekkepleri yeterli renk şiddetini sağlamadıklarından hem de üç renkli mürekkebin karışımı yerine siyah mürekkep kullanmanın maliyetinin daha düşük olması nedeniyle siyah renk sisteme ilave edilmiştir.
CMYK tram yöntemiyle 4 renk birbirini tamamlayarak elde edilmek istenen renk oluşturulur. Bir başka deyişle basılı medya gözlerimiz rgb deki gibi direk ışıkları değil basılı medya üzerinde yansıma yapan güneş ışığını görür.Bu bağlamda CMYK gerçek, rgb zahiri görüntü anlamına gelebilir. CMYK da böylelikle basılı medyada kullandığımız renk uzayıdır.
CMYK monitör yoktur. CMYK render eden render motoruda yoktur. Monitörde sadece rgb elektron tabancaları var. LCD monitörlerde sadece RGB hücreleri vardır bunun içinde monitörün kalibre edilmesi şartdır. Kaliteli bir monitörün, gün ve çalışma ışığından etkilenmeyecek bir yerde olması direkt olarak doğru kabul edilen baskılı bir renge göre kalibre edilmesidir. En iyi kalibrasyon budur. Tabi ki birde dijital veya ofset baskı yapan yer buna önem vermiyorsa istenilen sonuç elde edilemez.
CMYK renklerinin baskıdaki sonuçları her zaman RGB’den kısıtlıdır. Ekranda ne yapılırsa yapılsın, baskı cmyk dan oluşacaksa sonuç ekrandan daha soluk kalacaktır. Bu durum, matbaacılık sektöründe ekstra renklere yönelim sağlamış ve EDER MCS, Hexachrome®,meta IFXC gibi programlar ve teknikler geliştirilmiştir. Örneğin Hexachrome programı ile 6 renge dönüştürülen bir resimde renk MultiChannel kullanılmıştır. Bu ve buna benzer tekniklerde, CMYK renk kanallarının Spot Channel ile arttırıldığı görülmektedir.
2.1.1.CMYK Renk Modeli
C: cyan-camgöbeği M: magenta-eflatun Y: yellow-sarı K: black/key-siyah
2.1.2.CMYK’nın Gerekliliği
CMYK masaüstü yayıncılıkta önemli bir konudur, fotoğrafçılar, internet sitesi tasarımcıları ve ev kullanıcıları için CMYK pek fazla bir anlam ifade etmez. CMYK renk modeli genellikle masaüstü yayıncılılık işinde çalışanlar tarafından ticari baskılar hazırlamak için kullanılır. Ortalama bir ev kullanıcısı hatta profesyonel bir fotoğrafçı için dahi CMYK gerekli değildir, çünkü birçok mürekkep püskürtmeli ve lazer yazıcı RGB’yi desteklemektedir, yani büyük bir çoğunluğun CMYK’ye ihtiyacı yoktur. Onun için cmyk sadece basılı ürünler için gereklidir.
2.2.RGB
RGB renk uzayı red, gren, blue (kırmızı, yeşil, mavi) kelimelerinin baş harflerinden ismini alan bir renk uzayıdır. En sık kullanılan renk uzaylarındandır. Işığı temel alarak, doğadaki tüm renklerin kodları bu üç temel renge referansla belirtilir. Her renk %100 oranında karıştırıldığında beyaz ve %0 oranında karıştırıldığındaysa siyah elde edilir. Bu uzayda, ana renkler olan kırmızı, mavi ve yeşil belirtilmediği için, bu ana renklerin tanımı değiştikçe, tüm renkler değişir. Günümüzde de tüplü ekranlarda, tarayıcılarda, televizyon ve manüel fotoğraf makinelerinde standart olarak kullanılır.
Beyaz ışık, renklerin tümüne sahip olduğuna göre, hiç ışık olmazsa elimizdeki tek şey karanlık ve siyahtır. Bu durumda belirli miktarlarda kırmızı, mavi ve yeşil ekleyerek istediğimiz rengi oluşturabiliriz. Bu üç rengin en yüksek yoğunlukta eşit karışımı ise beyazı oluşturur. RGB renk modelinde renkler bu üç ana rengin değişik oranlarda eklenmesiyle (additive colors) oluşur. Bunlarda kendi aralarında eşleşerek CMYK’yı oluşturulurlar. RGB ışığın renkleri olarak adlandırılır. Dijital baskıda kullanılırlar. Renkli televizyon ve monitörlerin çalışma prensibi olması nedeniyle bu monitörlere RGB monitör denmiştir.
Renkler 2 farklı şekilde oluşurlar:
1- Işığın direk kırılmasıyla
2- Işığın bir zeminden yansımasıyla
1. düzende ışık kaynaktan doğal haliyle geldiği için fizikteki 3 rengin ayrı ayrı tonlamalarıyla ifade edilebilir. Yani RGB ile.
2. düzende renkler, zeminin rengi dışında diğer tüm renklerin yutulmasıyla oluştuğu için burada farklı bir tonlama sistemi kullanılır.
Yansıma veya kırılma sonucu oluşan renklerin karışımları farklı renkler oluşturabilir. İkisi tamamen ayrı sistemlerdir. Işığı temel alarak, doğadaki tüm renklerin kodları üç temel renge referansla belirtilir. Her renk %100 oranında karıştırıldığında beyaz ve %0 oranında karıştırıldığındaysa siyah elde edilir. RGB’de, ana renkler olan kırmızı, mavi ve yeşil belirtilmediği için, bu ana renklerin tanımı değiştikçe, tüm renkler değişir.
2.2.1.RGB Renk Aralığı
Dijital imajlarla en çok çalışılan renk aralığı olma unvanı RGB’dedir. Scannerlardaki algılayıcılar RGB renk aralığını kullanarak tarama yaparlar. Dijital kameralar RGB renk kanalıyla görüntü üretir ve depolarlar. Dijital görüntüleme yazılımlarının neredeyse tamamı RGB default renk aralığı olarak RGB’yi kullanır. Web ortamının imaj formatı, dijital yazıcıların baskı renk aralığı RGB’dir.
2.2.2.Adobe RGB
Renk aralıkları içinde en geniş gamuta sahip olan Adobe RGB Adobe tarafından 1998’de geliştirildi. Çoğu profesyonel iş akışı, ilk duyurusu Adobe Photoshop 5.0’la birlikte yapılan Adobe R RGB etrafında şekillenmiştir. Temelde HDTV iş üretimleri için hazırlanmış bir renk aralığıdır. Adobe RGB Lab color tarafından saptanmış renklerin yaklaşık %50’sini kapsar. Ancak bundan daha da önemlisi Adobe RGB tüm CMYK gamutunu ve daha da fazlasını içerir. Çünkü Adobe RGB, dijital kameralar, HP ve Epson’un muhtelif yazıcıları ve diğer gelişmiş özelliklere sahip çıkış aygıtları gibi daha iyi bir renk gamutu kapsama yüzdesine sahiptir. Tabi RGB renk aralığınızı Adobe RGB olarak ayarladığınızda mevcut potansiyelin çok azını kullanabilirsiniz. Çünkü günümüzün çoğu dijital Output aygıtında bunların büyük kısmı görüntülenemeyecek ve Posterization sorunu ortaya çıkacaktır.
Efektif renk yönetimi, her imajda ya da grafikte bulunan ve imajın öz renk şartlarını işaret eden renk profiline ihtiyaç duyar. Adobe uygulamaları işleyen renk aralığı diye yeni bir fikir ortaya koydular. Burada belli bir aygıta bağlı olmak gibi bir durum yok ancak görüntünün oluşması için ideal şartlar üretiliyor.
Adobe RGB, bir renk aralığı olarak geniş çaplı bir uyarlamayla hazırlandı çünkü aygıt çeşitliliğine bağlı olarak her yeni iş üretiminde kolaylıkla yeniden tasarlanabilen, nispeten geniş ve balans edilmiş renk gamutlarını tedarik ediyor. Adobe RGB, Adobe Acrobat 5.0 ve üzeri, Illustrator 9.0 ve üzeri, InDesign, GoLive 6.0 ve üzeri, Photoshop 5.0.2 ve üzeri, Photoshop Elements gibi tüm renk yönetim tabanlı Adobe yazılım uygulamalarında yer alıyor.
2.2.3.Apple RGB
Apple RGB renk aralığı eski bir standart olan Apple 13Trinitron renkli monitör standardına dayanır. Illustrator ve Photoshop’un eski versiyonlarında uzun zaman default RGB renk aralığı olarak kullanılmıştı. Apple RGB profili Adobe tarafından Photoshop ve Illustratorda kullanılmak üzere yaratılmıştı.
Resim edit ve renk yönetiminin ilk zamanlarında, görüntüleme aygıtlarında tüm işlemlerin aynı renk aralığında meydana geldiği inancı vardı. CRT monitörlerin dominant teknoloji konumunda olduğu o dönemde çoğu kişinin monitöründe Apple 13ü de kapsayan bir renk profili default görüntüleme profiliydi. İşte bu yüzden şu an da çok bir işlevi ya da kullanılırlığı olmayan Apple RGB, o dönemde Adobe tarafından Apple 13 RGB monitörleri temel alınarak geliştirildi ve bu Photoshop ve Illustrator’da default RGB renk profili olarak ta kullanılmaya başlandı.
Bazı profesyonel fotoğrafçılar ya da görüntü işleme ile uğraşanlar kendi RGB renk aralıklarını üretip kullanmayı tercih ederler. Bu, çalışmak istediğiniz mevcut datalardan yola çıkarak bir ICC renk profili oluşturmak suretiyle gerçekleştirilir. Bunun bir diğer yolu da mevcut bir RGB renk aralığının modifiye edilmesi yöntemidir. Belirli bir alandaki renklerin oranını artırmak suretiyle bu işlem gerçekleştirilir.
2.2.4.ColorMatch RGB
ColorMatch profili daha çok kuzey Amerika’da kullanılan bir profildir. ColorMatch RGB renk aralığı Adobe RGB küçük, sRGB ve Apple RGB den büyük bir gamuta sahiptir. Bu renk aralığı, kaliteli renk çalışmaları konusundaki erken dönem endüstri standartlarına dayanır. Her renk aralığı belli oranda bir gamma değeri içerir. Bu, fotoğraf üzerinde gri tonlarındaki parlaklık değerini etkiler. Daha düşük bir gamma değerine sahip olan ColorMatch RGB, fotoğrafın parlaklığını artırmada basit ve etkili bir yoldur.
2.2.5.RGB ve CMYK’ nın Arasındaki Fark
En basit ifadeyle, RGB ışığın rengidir. CMYK ise yansımanın. RGB’de, ışık kaynağının farklı dalga boyları renkleri oluşturur, en iyi örnek; monitör, telefonlar vs. CMYK ise Işığın bize yansıttığı, boyar maddenin (mürekkep) oluşturduğu renk bütünüdür. RGB insan gözünün görebildiği tüm renklerdir. CMYK ise RGB’ deki renklerin tamamını olmasa da, 4 rengin karışımıyla elde edilen RGB’ye yakın ama asla RGB kadar canlı renklere sahip olmayan renk teknolojisidir.[16]
2.3.GRAYSCALE
Beyaz ve siyah arasındaki gri tonların eşitliğidir ve 256 çeşit grinin bulunduğu bir renk modudur. Renkli bir resim GRAYSCALE ‘e dönüştürülürken LAB cinsinden ifade edildiklerinde aynı luminance (lightness) değerine sahip renkler aynı gri değerini alırlar. İki nesne arasındaki renk farkının derecesini tespit etmekte kullanılır. Bu renk değişimleri 2.0, 2.5, 3.0, 3.5, 4.0, 4.5 ve 5.0 şeklinde derecelendirilir. 5.0 kıyaslanan iki şey arasında renk farkı olmadığını gösterir. 4.5 ise kabul edilebilir bir renk farkıdır. Amerika ve Avrupa standartlarına göre belirlenmiş iki ayrı GRAYSCALE vardır. Amerika standardı AATC ve Avrupa standardı İSO’dur.
Grayscale modunda her piksel için 256 gri tonu (8 bit) tanımlaması yapılabiliyor ve haliyle sahip olduğu parametrelerle özelleştirme imkânları da daha fazla. Bu formattaki bir görüntüye sadece parlaklık ayarı değil, keskinleştirme gibi işlemlerde yapılabiliyor.
2.4.LAB Color
Lab mod aygıttan bağımsız renk modudur. Lab modun temeli 1931′de kurulan uluslararası renk, ışık kuruluşu The Commission Internationale de l’Eclairage (CIE)’m renk sistematiğine dayanır. Lab bir rengi, kendisini meydana getiren komponentleriyle tanımlamaz. Bunun yerine bir rengin görünümü neye benziyor prensibiyle hareket eder. Bu aygıttan bağımsız renk sistematikleri mevcut renk yönetim sistemlerinin de kalbidir. Çünkü ekran, renkli çıkış ve baskı arasındaki renk uyumluluğunu artırmakla görevlidirler. Lab mod ile kaydedilmiş bir resim, belirlenmiş şartlar altında rengin neye benzediğini, seçtiğimiz cihazda görünmek üzere nasıl karşımıza geldiğini, rengin oluşturulurken hangi RGB ya da CMYK değerlerine ihtiyaç duyulacağını kararlaştırır.
2.5. MULTICHANNEL
MultiChannel RGB ve CMYK gibi standart ve özel bir moddur. Tek bir 8 bit kanal’dan fazlasına sahiptir. Kullanıcı rengi ayarlayıp her bir kanalı dilediği gibi isimlendirebilir. Bu esnek yapı aslında büyük kolaylıktır. Eskiden renkli opak film taramanın yüksek maliyetli olduğu zamanlarda renkli fotoğraflar için kullanılan bir diğer tarama sistemi de siyah beyaz taramaydı. Bunda fotoğraf, red, gren ve blue asetatlar için ayrı ayrı üç defa taranıyordu.
Daha sonra bunlar tek bir MultiChannel dokümanda birleştirilerek RGB’ye dönüştürülüyordu. Bugün bazı bilimsel ve astrolojik fotoğraflar da renk kusurları oluşabiliyor. Kanallar, görünen normal ışığa ek olarak radar, infrared, ultraviyole gibi farklı ışık kombinasyonlarını taşıyabiliyor. Bazı dijital fotoğrafçılar Multichannel’ı kullanarak infrared ışıkları birleştirerek bunları görünen ışık tayflarına dönüştürüp sürreal çalışmalar ortaya koyabiliyor.
Ancak MultiChannel en çok karmaşık spot renklerden oluşan renkli fotoğraflarda aracı bir araç olarak kullanılıyor. Örneğin, bu modu kullanarak Photoshop’ta transparan maskeler ya da seçim işlemleri için oluşturulmuş olan ekstra kanalları diğer fotoğraflarda kullanmak üzere saklanabilir. Bunun için MultiChannel resimleri PSD, Raw, PSB ve DCS gibi formatlarda kaydetmek gerekiyor. MultiChannel, her ne kadar CMYK kadar olmasa da baskı dünyasında kullanılan bir moddur. Multichannel’da kanalla paletinde her renk için bir kanal tanımlanır. Ancak bu RGB ya da CMYK’dakinden biraz farklıdır. Burada diğerlerindeki gibi kompozit yani birleşik kanallar yoktur.
O yüzden RGB ya da CMYK’ dan Multichannela dönüşüm yapıldığında bazı renkler değişebilir. MultiChannel, Photoshop’un herhangi bir renk aralığını tanımlayamadığı zaman kullandığı default modudur.[1]
2.6.BİTMAP
Bitmap, bilgisayar ekranında (display space) bir resmi görüntülemek için gereken tüm renk bilgilerinin ekranı oluşturan her piksel (ekran çözünürlülüğü dâhilin de, adreslenebilir en küçük resim parçası -piksel) için renk bilgilerinin verildiği resim formatlarına verilen genel addır. GIF, JPEG, BMP, PCX örnek Bitmap formatlarıdır. Bitmap dosyaları ekranda görebilmek ve yazıcılardan bastırabilmek için özel bazı programlar gerekir (Photoshop, XView, ACDSee vb gibi).
Bitmap formatları, resmin çözünürlülüğüne bağlı sabit bir tanımlama ile resmi oluştururlar. Bu haliyle, eğer resmi ölçeklendirirsek birçok ayrıntıyı kaybedebiliriz. Vektör bazlı grafik formatlarında ise, tanımlamalar bağıl olduğu için ölçeklendirmelerde kayıp önlenir (CAD formatları, Post Script (PS, EPS) formatları gibi).
En temel resim formatı Bitmap’tır. Aslında Bitmap’ın birbirinden farklı bir kaç türü var. Özellikle bir x-Windows kullanıcısı ile MS-Windows ya da macos kullanıcısı için farklar mevcut. X-Windows üzerindeki BMP formatı sadece 2 rengi desteklemekte, MS-Windows ya da macos üzerindeki Bitmap formatının x-windows’daki karşılığı pixmaptır. Ms-Windows üzerinde Bitmap 16 ya da daha çok renk kaydedebileceğimiz, herhangi bir sıkıştırma yapmayan oldukça hızlı bir formattır. Bu formatta resmin içindeki renk sayısı değil, resmin büyüklüğü önemlidir. 16 renk, 800×600 çözünürlüğünde bir Bitmap dosyası, 800x600x1/2=240000 Byte yer kaplayacaktır. Vektör grafikler çözünürlükten bağımsız, her bir nesnenin matematiksel ifadelerle oluşturulduğu ve en önemlisi detay kaybetmeden herhangi bir boyuta yeniden ölçeklendirilebilen grafik türüdür.
2.6.1.Vektör Grafik
Vektör grafikler çözünürlükten bağımsız, her bir nesne matematiksel ifadelerle oluşturulan ve en önemlisi detay kaybetmeden herhangi bir boyuta yeniden ölçeklendirilebilen grafik türüdür.
2.6.2.Bitmap Grafik
Bitmap türü grafiği, ilgili imajı oluşturan ve her biri renk bilgisi içeren piksel veya noktaların yan yana ve alt alta dizilmesiyle oluşan grafik türüdür. Piksel ise bir Bitmap görüntüyü oluşturan en küçük noktadır. Büyütüldüğünde ise görüntü kalitesinde kayıp yaşanıyor.
2.6.3.Vektör Grafiklerin Avantajları
Vektör grafikler farklı boyutlar ve farklı renklerde üretilmesi gereken çalışmalarda kullanmak için idealdir. Örneğin bir vektörel görsel çalışması büyük bir ilan tahtası için büyütülüp kullanılabilir. Aynı zamanda istenilen derecede küçültülüp kalite kaybı olmaksızın bir kartvizit üzerine de basılabilir. Çalışmanın görsel olarak detaylarıı her iki durumda da kayba uğramaz. Vektör grafikler gerektiğinde Bitmap haline kolaylıkla getirilebilir. Vektör grafikler istenildiğinde büyütülebilir, nesneler yeniden renklendirilebilir, nesneler yeniden şekillendirilebilir. Dosya boyutu olarak daha az yer kaplarlar.
2.6.4.Vektör Grafiklerin Dezavantajları
Vektörel grafik çalışmalarında görsel olarak fotoğraf kalitesinde üretim yapılamaz. Vektörel grafik çalışmaları web üzerinde Bitmap olarak çevirmeden kullanılamaz.
2.6.5.Bitmap Grafiklerin Avantajları
Bitmap grafikler milyonlarca renk değişimi olabilir piksellerin her birine müdahale edebilir. Bu sayede fotoğrafçılar veya sayısal sanatçılar fotoğraflara rötuş işlemi veya manipüle edebilirler.
2.6.6.Bitmap Grafiklerin Dezavantajları
Bitmap grafiğin sahip olduğu çözünürlükten daha yükseğe getirildiğinde keskinliğini yitirir ve görüntüde bozukluk meydana gelir. Aynı zamanda sahip olduğu çözünürlükten daha aşağı hale getirildiğinde de pikseller kaldırıldığı için orijinal görüntüsünü kaybeder. Bitmap grafikler vektör grafiklere nazaran bilgisayarda dosya boyutu olarak daha fazla yer kaplar.
2.7.HSB Renk Modeli
Rengin insan tarafından algılanışına dayanan HSB modeli, rengin üç temel özelliğini tanımlar. H: renk S: doygunluk B: aydınlık Renkler bu modeller yoluyla artık rakamlarla ifade edilebilir hale gelmişlerdir. Örneğin bir monitör bir rengi ifade etmek için o rengin mavi, kırmızı ve yeşil cinsinden değerlerini hesaplar ve ekrandaki pikselde bu renkleri yansıtan elemanların şeffaflık değerlerini ayarlayarak gözümüze doğru renk görünmesini sağlar.
Her kanal 0 ile 255 arasında değerler alır, tüm değerlerin 255 olması durumunda beyaz, tamamının 0 olması durumunda ise siyah renk oluşur. Sadece mavi renk için kırmızı ve yeşil kanallar 0 (yani tamamen şeffaf) değerini alır ve gözümüz monitörde mavi rengi görür. Ancak fotoğraf makinesinin oluşturduğu R:100, G:255, B:125 değerleriyle ifade edilen bir renk, monitörde aynı sayılarla ifade edildiğinde aynı rengi oluşturmaz. Hatta monitörünün ışık ayarı sonuna kadar açıkken oluşan renk, ayarı sonuna kadar kapalıyken hala aynı rakamlarla ifade edilmesine rağmen aynı görünmeyecektir. İşte “Renk Yönetimi”nin önemi burada ortaya çıkar.
Ton: Nesne üzerinden yansıtılan veya içinden aktarılan renk Standart renk tekerleği üzerinde, 0° ile 360° arasında ifade edilen bir konumla ölçülür. Gündelik kullanımda ton, rengin adıyla tanımlanır; sözgelimi kırmızı, turuncu veya yeşil.
Doygunluk: Rengin kuvveti veya saflığı Doygunluk, tonla orantılı olarak gri miktarını temsil eder ve % 0 (gri) ile % 100 (tam doygun) arasında bir yüzde değeriyle ölçülür. Standart renk tekerleğinde doygunluk, ortadan kenara doğru artar.
Parlaklık: Rengin, göreli açıklığı veya koyuluğu; çoğunlukla % 0 (siyah) ile %100 (beyaz) arasında bir yüzde değeriyle ölçülür.
Hsb komponentlerinden oluşan renk modu insan algısına dayanır. İnsan bir renk gördüğünde doygunluk ve parlaklık derecesine bakmadan direk adıyla ifade etmek eğilimindedir. sonrasında açık-koyu gibi tanımlamalar gelir. Bu ifadeleri mantıklı bir şekilde bir araya getirirsek her rengi tanımlamada oldukça başarılı HSB modelini elde etmiş oluruz.